Savunma

11. Gerekçe

“ Bunlar on gerekçedir diyor yargıç On birinciye ihtiyacım var Yüzüm kızarıyor. Bakıyorum masanın altına Dosyalarım yok, notlarım yok Klasörlerim yok, sarı bloknotlarım yok Casusluk, elektrikli sandalye, bunlar uzmanlık ananlarım değil. Bir kira avukatıyım ben. On birinci gerekçeyi tartışmak için hazır değilim. Erteleme istiyorum Yasal görüş bildireceğim On birinci gerekçe üzerine. Hayır diyor yargıç, gülümsüyor sonra (…) Yargıçlar on birinci gerekçeyi istediler diyorum size Biliyorum bunu diyorsunuz, biliyorum kırkbeş yıldır. Cellatlar bilirler. On parmak vardır ellerimizde Bu yüzden isterler on birinciyi Diyorum, öldürürler bu durumda hepimizi Şu anda değil diyorsunu, beni geçip bakarak göz ucuyla Kapıları kapatan mübaşire Şu anda değil.”

 

İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA GÖNDERİLMEK ÜZERE
İSTANBUL 37.AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA

İSTİNAF YOLUNA BAŞVURAN            : Selçuk KozağaçlıSilivri Kapalı Hapsihanesi

İSTİNAF YOLUNA GİDİLEN KARAR  :  İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi 2018/84 E.

2019/125 K.

1- Yargılandığımız süre boyunca hapishanede 12 m2’lik bir hücrede tutuldum. Dava dosyası kağıda basılmış olarak ban hiç verilmedi. Zaten otuzbin sayfayı bulan büyüklüğü nedeniyle ; verilseydi de fiziksel açıdan hücreye sığma ihtimali yoktu.

2- bu nedenle 4 (dört) DVD’ye kaydedilmiş dijital dosyayı 2018 yılının Mayıs ve Eylül ayları arasında, haftada 2 saatle sınırlı olmak üzere, bilgisayarda incelememe izin verildi. böylece toplam 40 (kırk) saat civarında okuma yapmama imkan sağlanmış oldu.

3- 15.09.2018 tarihinden, size bu dilekçeyi yazdığım 22.04.2019 tarihine kadar, yaklaşık 200 (ikiyüz) gün boyunca tüm yazılı taleplerime ve tutanaklara geçen sözlü başvurularıma rağmen dava dosyasını incelememe izin verilmedi. bir gerekçe bildirilmediği gibi cevap da almadım. İstisnası, 29.11.2018 tarihini izleyen, tek seferliğine sağlanmış toplam 2 (iki saatlik bir erişimdir.

4- Dosyayı incelememin engellendiği bu 200 (ikiyüz) gün boyunca önemli gelişmeler oldu:

  • Aralık ayı başında bir duruşma celsesi yapıldı. (Mahkemeye dosyaya erieşmediğimi bildirdim)
  • 02.2019 tarihinde hapishaneye savcılığın esas hakkında görüşü tebliğ edildi. (Hapishane idaresine dosya inceleme talebimi ilettim.)
  • Mart ayı ortasında bir duruşma celsesi daha yapıldı. (MAhkeme heyetine dosyayı incelememe izin verilmediğini hatırlattığım gibi bu tutumu “reddi hakim” nedenlerinden birisi olarak da bildirdim)
  • 19 Mart 2019 tarihli duruma celsesinde, mahkeme heyeti tarafından “duruşma salonundan çıkarılmama” kararı verildiği için gıyabımda ; “esas hakkında savunma” yapmam için “KESİN” olduğu öne sürülen “bir günlük” süre verildiğini sonradan öğrendim.
  • 20 Mart 2019 tarihinde, yine gıyabımda hüküm kurulduğunu öğrendim.

5- 16.04.2019 tarihinde “gerekçeli hüküm” hapishanede tebliğ edildi. Dijital dosyaya erişimime hala izin verilmiyor.

Tebliğ edilen “kararı” kabul etmek elbette mümkün değil. Eğer sadece dava dosyasının 200 (ikiyüz) gün boyunca tutukluya inceletilmemesi gerçeğini müstakilen ve münhasıran bozma gerekçesi saymayı düşünmüyosanız, elimde dosya bulunmadan gerekçeli dilekçe yazmaya çalışmak faydasız bir çabaya dönüşüyor.

6- Avukatlarımın bu kararın bozulmasını gerektiren en az 10 (on tane sağlam gerekçe sunacağını tahmin ediyorum. Onbirinci gerekçeyi sunmak da bana kalmış olsun.

Kendisi de zamanında avukat olan, Porto Riko asıllı Amerikalı şair Martin Espada “ON BİRİNCİ GEREKÇE” şiirinde şöyle söyler:

Bunlar on gerekçedir diyor yargıç

On birinciye ihtiyacım var

Yüzüm kızarıyor. Bakıyorum masanın altına

Dosyalarım yok, notlarım yok

Klasörlerim yok, sarı bloknotlarım yok

Casusluk, elektrikli sandalye, bunlar uzmanlık ananlarım değil. Bir kira avukatıyım ben.

On birinci gerekçeyi tartışmak için hazır değilim.

Erteleme istiyorum

Yasal görüş bildireceğim

On birinci gerekçe üzerine.

Hayır diyor yargıç, gülümsüyor sonra

(…)

Yargıçlar on birinci gerekçeyi istediler diyorum size

Biliyorum bunu diyorsunuz, biliyorum kırkbeş yıldır.

Cellatlar bilirler. On parmak vardır ellerimizde

Bu yüzden isterler on birinciyi

Diyorum, öldürürler bu durumda hepimizi

Şu anda değil diyorsunu, beni geçip bakarak göz ucuyla

Kapıları kapatan mübaşire

Şu anda değil.”

Karara itiraz ediyorum. Böyle bir sözde yargısal hükmün ortadan kaldırılması için sayısız gerekçenin dayanaklarıyla birlikte orada olduğunu biliyorum. Bana dosyaya baktırmadığınıza göre, sizin onları benim için de bulmanızı  umuyorum.

22.04.2019
Selçuk Kozağaçlı